BAKIŞMA
Sağ bacağımı sol bacağımın üzerine atarak oturduğum koltuğa kendimi güzelce yerleştirdim. Gözlerinin içerisine bakarak konuşacaktım. Çekinecek olsam bile en kötü burnunun ucuna bakardım ve o da gözlerine baktığımı zannederdi. O da benden feyz alarak kendisine rahat bir pozisyon alma ihtiyacı hissetti. Beyaz ile krem rengi arasında, üzerinde kırmızı güller olan şalını boynundan çıkartmaya çalışırken boynunu hafifçe sola doğru eğdi. Kulak memeleri örtecek uzunlukta kat kesilmiş kısa saçları boynunun pürüzsüzlüğünü iyiden iyiye açığa çıkartıyordu. Güllerin rengiyle uyumlu, meyvenin kendisini sevmekle beraber, çikolata, likör gibi farklı karışımlarda sevmediği vişnenin rengindeki ruju dudaklarını hafifçe ısırdı. Bana o kısa süre içerisinde bakmamasından cesaret alarak uzun uzun onu izledim. Şalını çıkartışı, bunu yaparken dudaklarını ısırması, kaşlarını kaldırdığında altın oranla uyumlu alnın hafif kırışması, tüm bunları çevik ve bale yapar gibi bir o kadar da estetik yaparken, sol y...