CENNETE MEKTUP
Kaç gündür yataktan kalkamıyorum, beni görebiliyor musun? Kaç gündür çorbadan başka bir yemek yiyemiyorum, onu da adım atabilmek, yaşayabilmek için içiyorum biliyor musun? Her sabah uyandığımda telefonumu elime alıyorum senden bir mesaj gelmiştir belki diye, öyle ağdalı cümleler değil, sıradan ancak beni önemsediğini belli eden bir mesaj “Seni özledim” diyen. İstersen ne kadar ağdalı cümleler yazabildiğini de biliyorum “Sensiz geçen her bir gün daha zor nefes alıyorum. Yüreğim daralıyor gözlerinin içerisine bakamadığımda, tenim kuruyor, ellerim titriyor ellerini tutamadığımda, pek sevdiğim sakallarının üzerine bir buse kondurmadıkça eksik hissediyorum kendimi, son parçası eksik puzzle gibiyim. Neredesin bunca yıl sonra kavuştuğum, kalbimin sevgilisi, ruhumu can katanım, nefes alışlarımın nedeni. Hadi bir an önce iyileş, can katalım canlarımıza, hadi bir an önce koş sevgiline doğru yürümeyi yeni öğrenen bir çocuk heyecanıyla.” gibi. Kusura kalma sevdiğim, senin gibi yazamıyorum, dökemi...