MUTLULUK/MUTSUZLUK KAYNAĞI
Şebeke suyunun
haftanın belirli günlerinden verildiği, banyosunda odun ateşi ile kazanı ısınan
bir evin haşarı çocuğu, normalde top oynayıp terleyemeyeceğini bildiği bir gün annesinin
“bugün top oynayabilirsin” sözüyle ne kadar mutlu oluyorsa o kadar mutlu
oluyorum seni hiç beklemediğim bir an karşımda görünce. Kaç gündür sokaktaki
arkadaşlarıyla top oynamayı hayal edip, nihayet o gün geldiğinde heyecanla spor
ayakkabılarını giyerken annesinin “sular gelmedi, bugün top oynayamayacaksın”,
sözüyle ne kadar mutsuz olursa o kadar mutsuz oluyorum seni göreceğimi zannedip
de göremediğimde.
Doğum günü
kutlamalarını hiç sevmemesine rağmen, onunla dans edebilme ihtimali bile onu
heyecanlandıran liseli ergenin, hoşlandığı kızın doğum günü partisi davetini
kabul etmesiyle ne kadar mutlu oluyorsa o kadar mutlu oluyorum doğum günümde
seni tanıyabildiğim için iyi ki doğdum diye. Parti esnasında yavaş yavaş
hoşlandığı kızın gelmeyeceğini anlayan ve artık herkesin partiden ayrılma
zamanı geldiğinde onsuzluğun ağırlığı ile nasıl oturduğu yerden kalkamayıp
mutsuz olursa o kadar mutsuz oluyorum doğum gününde seni göremediğim için.
Hareketli, bolca
şamatalı, az uykulu yurt gecesinden sonra sırf âşık olduğu kızın yakınlarına
oturabilmek için normalde çok erken kalkıp üniversiteye giden, çantasını onun
çantasının yanına koyduğu zaman kalbini ağzında hisseden genç ne kadar mutlu
oluyorsa o kadar mutlu oluyorum senden bir mesaj aldığımda. Sabahın köründe
sınıfa girdiğinde onun çantasını göremediğinde, işin kötüsü, o hafta
gelmeyeceğini öğrendiğinde ne kadar mutsuz oluyorsa o genç o kadar mutsuz
oluyorum elimde telefon senden bir haber gelmeyince.
Mutsuzluğumun
kaynağının aynı zamanda mutluluğumun kaynağı olan kadının olması ne kadar da
enteresan.
Seninle gelen
mutsuzluğun da tadı var ama mutluluğun keyfi bir başka.
Yorumlar
Yorum Gönder