BENİM BURADA NE İŞİM VAR?
Benim burada ne işim var? Sandalye üzerinde boyun bağıyla beraber kurbanlık koç gibi oturuyorum koca odanın ortasında. Karşımda birkaç kişi oturuyor, onlardan kimisini daha önce bir kere görmüştüm, kimisini ise daha önce hiç görmemiştim bile. Bakışlarımı kaçırıyorum, onlarla göz göze gelmemeye çalışıyorum ancak hepsinin gözlerinin benim üzerinde olduğunun da farkındayım. Yalnızca onların mı, kafamı ne tarafa çevirirsem çevireyim bana dikilen gözler. Halıya bakıyorum, desenlerle oyun oynuyorum kendimce. Halının üzerindeki desen çok hoşuma gidiyor, keşke çocuk olsaydım diyorum, otobüsümü gezdireceğim yollar hazır çizili, birkaç durak bile belirliyorum kendi kendime, ortalarda bir yere de büyük bir otogar yapmalı, orayı da mandallarla hallederim artık. Etrafta mandal arıyor gözlerim, sonra kader birliği yaptığım kardeşlerimden bir tanesi gözleriyle ellerimi öyle bağlamamam gerektiğini işaret ediyor. O ana dönüyorum tekrardan. Boyun bağı sıkıyor git gide, odadaki kalabalık artıyor, kimile...