Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DOSTLUK, ZAMAN, MEKÂN

Zar zor uyuduğum kavurucu bir ağustos gecesi tıkırtılarla uyandım. Sıcak olmasına rağmen yatarken her daim kapattığım kapımın ardından önce parmak ucunda yürüyüş sesleri, sonra biraz fısıldaşmalar, elektrik anahtarına basış, kapı kolunu çevrilmesi ve kapının örtülmesi sesleri geldi. Gözlerim açıldı, kapının altında ışık sızıyordu. Saate baktım. Uyumak için kıvranırken saate en son baktığımdan beri yarım saat geçmişti. Ben daha fazla geçtiğini sanmıştım. Sıkıştığımı hissettim, tuvalete gitmem gerekiyordu. Ancak benim bu saatte uyanmam pek hayra alamet olmazdı. Kapının ardından fısıldaşan insanları tedirgin edebilirdim. Zira onlar da uyumamışlardı. Gece yarısını çoktan geçmişti ve yaklaşık 3 saat sonra uyanıp hep beraber tedavi için yola çıkacaktık. Kapının arkasında duran iki kişiden birisi bir süredir hasta. Gözümüzün önünde günden güne erimesinin yanı sıra ne olduğunun anlaşılamaması da can sıkıcıydı. Kapı kapı gezilen doktorlar, acil kapısında gergin bekleyişler, kaç gün sonra