Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SESSİZ KAVGA

Gözlerimi açıp tavana uzun uzun baktığım her sabah biraz daha benden uzaklaşıyor buluyorum beni. Kendime gelebilmek için, yoğun bakımda babamın başında beklerken doktorun bana telkiniyle, gözlerimi kırpmadan minik ekranda sürekli değişen sayıların 70’den aşağıya düşüp düşmediğini kontrol ettiğimi anı düşünüyorum. Eğer aşağıya düşerse doktoru acilen çağırmam gerekirdi. 70’e yaklaştığı anlarda ayağa kalkıp doktora 1 saniye daha erken haber verebilmemin hesaplarını yapıyordum. Babamı çaresizce o yatakta yatarken düşünmek dik durma kabiliyeti kazandırmıştı bana. Şimdi amaçsızca tavana bakınırken kendime gelebilmek için kullandığım acı verici bu sahne bile beni hayata bağlamaya, kendime gelmeye yetmiyordu. Sabah soğuk su ile duş almamdaki ana neden elektrik faturasını yatırmamış olmam olsa da bunu kendime gelebilmek için yapmış olduğum da söylenebilirdi. Soğuk su bedenimde aşağıya doğru akarken ısınıyordu. Ilık suyla duş yapabilecek bir insan için yeterli derecede ısınıyordu hem de. Ay

KARTON KUTU

Elime bir karton kutu verdiler ve bu paramparça olmama yetti. Bir anlam ifade etmedi değil mi sizin için? Anlatmama izin verin o halde. Eşimle ne zaman tanıştığımızı, onu nasıl tavladığımı, onun bilinçaltına inceden inceye girdiğimi hatırlayamıyorum, oldum olası da iyi değilimdir zaten hafıza oyunlarında. Hatta bu konu ara sıra şakayla karışık başlayıp ciddiye doğru giden tartışmalara da neden olur, günlere aydınlık uyanma nedenim, eşimle beraber. Sonrasında hikayemiz pek de farklı değil aslında bir yığın üniversite mezunu genç gibi. Uzun yıllar sevgili kalınan dönem, sonrasında işe giriş, insanları eğlendirmek ve “bakın biz evlendik, hadi hep beraber anlamsızca dans edelim” diyerek kimisinin zoraki kimisinin de gönülden geldiği düğün ve baştan aşağıya düzmenin ne kadar masraflı olduğunu ancak olayların tam olarak ortasında kaldığım zaman anladığım, yeni bir ev için biriktirilmeye çalışılan para. Halimize çok şükür, çokça yardım etti ailelerimiz. Birçok masrafın altına girdiler

BUGÜN SON

Derin olmayan ruhumun yüzeyi katran bağlamış durumda. Hâlbuki babamın tuvalete atmam için verdiği sigara izmaritleri hariç sigara da içmemiştim henüz. 7 yaşındayken de böyle mi hissediyordum, merak ediyorum. Biraz daha iyi anlayabiliyorum üzerinden 11 sene geçmiş halime baktıkça. Bir çocuk vardı, benden neredeyse 2 yaş küçüktü. Lojmanın bahçesinde beraberce oynuyorduk, akranımız gibi davranıyorduk ona da. İlkokula başladığımızda o öylece kala kaldı, ağlayıp zırlayınca ailesine, öyle fındık fıstık niyetine, önlüksüz gönderdiler bizimle beraber okula. Bizden önce okumayı yazmayı sökünce, onu da kaydettiler okula. Annem hep bağırırdı bana, el kadar çocuk nasıl olur da benden önce okumayı yazmayı sökermiş. Okula başlayana kadar her gün çağırdım çocuğun bize gelmesine annem izin vermiyordu. O çocuğu kıskanıyordu, kıskandıkça bana bağırıyordu, bana bağırdıkça kendimi yetersiz hissediyordum. Yetersiz hissettikçe de içime kapanıyordum, arkadaşlarla oyunlara git gide daha az katılıyordum. A