BEN MÜKEMMELİM




Birkaç yıl geçti yaşımın başına 4 rakamının gelişinden. İşten kovulup aldığım tazminatla, yaşımın başında 3 rakamın olduğu ilk yıllarda hayalini kurduğum, ancak bir türlü cesaret edip zincirlerimi kıramadığımdan dolayı gerçekleştiremediğim, Ayvalık’ta zeytin bahçesi alma hayalimi gerçekleştirdim. Üzerine de bir prefabrik ev kurdum. Belediye 25 yıllık izin verdi, olsun, o kadar yaşasam yeter zaten, miras da bırakacağım kimse olmadığına göre. 

Tarladan arta kalan zamanlarda, sırt çantasını alıp yanıma gezmeye gelen gençlere öğütler veriyorum. Ben her şeyi çok biliyorum ya; “Aman gençler hayallerinizi ertelemeyin, benim yaptığım gibi huzura kavuşmak için bu yaşınızı beklemeyin –sanki kovulmak benim kararımmış da, buraya da resti çekerek gelmişim gibi-, bolca seyahat edin – sanki çok seyahat etmişim gibi, şirket beni yurtdışına göndermese pasaportun varlığından haberim olmayacaktı-, en az bir enstrüman çalın –sanki ben çok çalabiliyormuşum, yeterli sabrı göstermişim, hayalini kurduğum klarneti satın alıp birkaç gün sonunda duvarda bir dekor olarak kullanmamışım gibi-, para biriktirmek yerine insan biriktirin –sanki ben çok sosyalleşiyormuşum, şirket yemeklerine bile yönetici zorlamasa gidecekmişim, telefon rehberimde başım sıkışınca arayabileceğim birisi varmış gibi-, kitap okumayı ihmal etmeyin, günde 20 sayfa bile okusanız kardır, -sanki ömrü hayatımda ders kitabı haricinde bir kitap sayfası çevirmişim gibi-, her zaman doğruları söyleyin – sanki ben her zaman doğruları söylüyormuşum, çok sevdiğim dostlarımdan birisinin bana sevgilim nasıl birisi sence diye sormasının üzerine aklımdan geçenlerin tam tersini söyleyerek, ilişkilerine devam etmelerine vesile olmamışım gibi…” 

İnsanın doğasında mı var acaba kendisi yapmadığı, yapamadığı, daha doğrusu yapmak için cesareti, ataleti, çabayı göstermeyip başkalarına tavsiye etmek. Bununla beraber sanki kendisi mükemmelmiş gibi başkalarına ahkâm kesercesine öğütler vermek, bazen yadırgamak, başkasının yaptığını eleştirirken aslında kendisinin aynı eleştirisel davranışları sergilemesi… Bunları düşünecek fazlasıyla zamanım var burada. Bazen gençlere öğütler verirken bazen de geçmişe doğru yolculuk yaparak zaman tünelinde gezintiye çıkıyorum. 

Çok sevdiğim, sol yumruğuyla övünen bir arkadaşım gözlerimin önünde beliriyor. Hükümetin politikalarını, baskıcı tutumunu, emekçilerin hakkını vermemesini, sosyal imkânların kötüleşmesini eleştiriyor. Aynı arkadaşın, ufak bir fabrikası olduğunu, fabrikasında çalıştırdığı 3 düzine emekçinin sigortasını eksik yatırdığını, hakkı olan bayram ikramiyelerinden kısıntıya gittiğini anımsıyor ve gülümsüyorum. 

Çok sevdiğim, ikili ilişkileri konusunda her daim örnek aldığım bir arkadaşım gözlerimin önünde beliriyor. Ortak bir çift arkadaşımızın ne kadar saçma bir neden dolayı kavga ettiklerini, böyle ufak konuların büyütülmesini anlamadığını, her iki tarafın da empati eksikliği yaşadığını anlatarak onları eleştiriyor. Aynı arkadaşın, ufak bir nedenden dolayı eşiyle kavga ettiğini, minik bir kartopunu sürekli bir çığa dönüştürmesini anımsıyor ve gülümsüyorum.

Çok sevdiğim, ben hala daha giriş seviyesinde çalışırken, kariyer basamaklarını hızla tırmanmış bir arkadaşım gözlerimin önünde beliriyor. Genç yaşında müdür seviyesindeyken kovulmasının ardından, kendi kendisini eleştiriyor, çok fazla havalara girdiğini, bu işten atılmanın kendisini tekrar normalleştirdiğini, bundan sonra daha mütevazı olacağını anlatıyor. Aynı arkadaşın, yalnızca birkaç hafta sonra benzer bir seviyede işe başladıktan sonra eskisinden çok daha fazla bulutların üzerinde uçtuğunu anımsıyor ve gülümsüyorum. 

Yalnız başımayım, şu an içerisinde yaşadığım prefabrik evi bırakabileceğim ne bir eşim ne de çocuklarım var daha önceden de dediğim gibi. Neden böyle olduğunu düşünmeye de vaktim oluyor. Size bunca anlattıklarımdan sonra az biraz anlamışsınızdır aslında neden yalnız olduğumu. Çünkü ben ahkam kesmeyi seviyorum, çünkü ben olması gerekenleri yapmıyorum, yapılması gerekenleri söylüyorum, çünkü ben iğneyi kendime çuvaldızı başkasına batırıyorum. 

Çünkü ben mükemmelim!?



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İDRİS BEYİN'İN MEYHANESİ

ANLAMSIZ CÜMLELER

ÖLMEK İÇİN ERKEN