FARKINDA DEĞİLSİN (2)*

Bugün sana daha da yaklaştım, bir karış vardı aramızda, aramızdaki mesafeyi kısaltmaya çalışıyorum ve sen bunun farkında değilsin.

Sana bakan tüm gözleri kör etmek istiyorum, sadece sana bakmak, gözlerinin bakarak seni keşfetmek istiyorum ve sen bunun farkında değilsin.

Yaşımın başında üç rakamı olmasına rağmen hala daha sanki başında bir rakamı varmış gibi davranıyorum ve sen hala bunun farkında değilsin.

Sesini duyan tüm kulakları kesmek istiyorum, duymaktan asla bıkmadığım şarkı gibi sesin, seni sonsuza dek dinlemek istiyorum ve sen bunun farkında değilsin.

Uyumuyorum günlerdir, uyuyamıyorum değil, rüyamda seni görememekten korkuyorum, rüyamda da olsa o mahcup gülümsemeni görememeye tahammül edemiyorum ve sen bunun farkında değilsin.

Bilinçsizce uykuya daldığımda, o birkaç saatlik boşluk geçtikten sonra büyük bir pişmanlıkla uyanıyorum. Kendime ihanet ettiğimi hissediyorum, nefes alamadan yaşayabilir mi insan? Seni göremediğim bir an hayati fonksiyonlarımı yerine getirmemiş sayıyorum kendimi ve sen bunun farkında değilsin.

Doya doya bakamıyorum ya sana, sen olmadığında oturduğun yere bakıyorum, oradasın benim için, seni ilk gördüğüm yerdesin hep. Dünyaya gözlerini yeni açan bebek gibi etrafına afallamış gibi bakışını, yabancısı olduğun bu ortama nasıl alışacağını düşünürken yaşadığın umutsuzluğu senden daha fazla fark ettin ve sen bunun farkında değilsin.

Sen su içtikten sonra ben de su içiyorum. Alırken dokunduğun bir sonraki plastik bardaktan su içerken onu bana senin ikram ettiğini hayal ediyorum ve sen bunun farkında değilsin.

Gün be gün içimde yaşıyorum seni. Kocaman bir sen var bende ve sen bunun farkında değilsin…



*Gözyaşı dörtlemesinin ikinci yazısı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İDRİS BEYİN'İN MEYHANESİ

ANLAMSIZ CÜMLELER

ÖLMEK İÇİN ERKEN