HOŞ GELDİN

Bugün ilk defa elini tuttum. Çocuk gibi olduğumun farkında mısın? Ağzından emziği alınan bir ufaklığın zırlaması gibi ağlayıp zırlayacağımı bildiğim için bırakamadım elini. Hayata tutunma kaynağımı nasıl bırakabilirim ki? Tuttum sıkıca, bırakamadım. Sen ve ben vardı eskiden, şimdi biz olan. Biz demek, bizi oluşturan iki elemandan birisinin sen olduğunu bilmek ne kadar da güzel. Ellerimiz birleşti ve biz olduk, bu kadar basit aslında. Evet, söylemesi kolay ama elde etmesi bir o kadar zordu, bizdik artık.

Sabah günlere aydınlık başlama nedenim, dokunmaya, biz olmak için elimi elini değdirmeye çekindiğim, pis dudaklarımla o bebeksi yüzünü kirletmeye korktuğum, tutkuyla bağlanmak için bir ömür boyu beklediğim, kalbimi kalbine teslim ettiğim, gözlerine doya doya bakmaya çekindiğim, ruhunu ruhuma kattığım, ellerinin sakallarımın arasında gezindiğini düşünerek hayaller içerisinde dolanırken birden parmaklarının yüzüme değdiğini hissettiğim, sana dokunamadığımda bir zaman dudaklarının değdiği bardağa bakarak kendimi avuttuğum, yine dudaklarının değdiği şişeye elimi sürerek sakallarıma dokunduğum, sana ilk defa bu kadar yakından bakınca kendimi dünyadan cennete göçtüğümü hissettiğim, iki karış ötemde yürürken sana dokunamadığımdan dolayı kalbimin sıkıştığını hissettiğim, güzel bir Ege akşamında bir derdin mi var diye soran arkadaşıma doya doya sana tutkumu anlatamadığım, gecemin gündüzümün, sensiz geçen her günden dolayı kendimi üzüntüden mahvettiğim, sırf senin elinden bir şeyler içebilmek için, midemi parçalarcasına kahve içtiğim, ellerimle seni besleyemediğim için kendimi pişman hissettiğim, gördükten sonra her an sarhoş gibi dolaştığım, senin dudaklarının değdiği sigaradan içebilmek için arka arkaya sigara içtiğim, kalbimin tutuşma nedenim, saatlerce boş boş fotoğrafına bakma nedenim, yolda yürürken sensizlikten ağlama nedenim, sevdiğin bir şarkıyı sürekli dinleme nedenim, sana geç kaldığım için pişmanlık hissettiğim, kendimi çaresiz hissettiğimde duvarları yumruklama nedenim, kendimden vazgeçmeme, biz olmak için elimden geldiğince uğraşmaya, bu yolda ömrü feda edilmeye gönül koyduğum, gördüğüm gökkuşağından senin o güzel yüzünü gördüğüm, elini tutabilmek için sağ elimi bir ömür boyu sakladığım, kendimi yanında liseli bir âşık gibi hissettiğim, yanımda olmamana zar zor dayanabildiğim, ayrılık kelimesini lugatımdan çıkarttıranım, hayatta çabalamam için nedenim, tüm cümlelerimin öznesi olanım, sensiz bir hayatı katlanılmaz bulduğum, dudağının üstündeki bene dokunmaya kıyamadığım, siyah rengi, renk skalamdan çıkartanım, yaşadığım kabustan çıkartanım, ağzını sildiğin peçeteyi çöpten alarak ağzının kokusunu içime çekmeye çalıştığım, kalbimin tüm ipleri önüne serdiğim, sonsuz bir yola beraber çıktığım, bir gün fazla yaşaman için tüm ömrümü uğrunda feda edebileceğim, ruhumdaki örümcek ağlarını kaldıranım, dünyanın güzel bir yer olduğuna inandıranım, en güzel mevsimim.


Hoş geldin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İDRİS BEYİN'İN MEYHANESİ

ANLAMSIZ CÜMLELER

ÖLMEK İÇİN ERKEN